Sürekli Birbirine Karıştırılan Yapay Zekâ, Derin Öğrenme ve Makine Öğrenimi Kavramları Arasındaki Önemli Farklar

Görsel oluşturma, yazı yazma ve benzeri becerilerde gerçekleştirdiği çarpıcı atılımlar sayesinde yapay zekâ, artık hiç olmadığı kadar meşhur. YouTube'da ve Instagram'da aramalar yaparken ve hatta iş başvurusu yaparken bile ister istemez yapay zekâyla etkileşimdeyiz.

25.03.2023 22:15:11 tarihinde yayınlandı.

Görsel oluşturma, yazı yazma ve benzeri becerilerde gerçekleştirdiği çarpıcı atılımlar sayesinde yapay zekâ, artık hiç olmadığı kadar meşhur. YouTube'da ve Instagram'da aramalar yaparken ve hatta iş başvurusu yaparken bile ister istemez yapay zekâyla etkileşimdeyiz.

Bu teknolojiden şu anda her ne kadar düzenli olarak faydalanıyor olsak da nereden ortaya çıktığını ve nasıl geliştiğini ya bilmiyoruz ya da pek merak etmiyoruz. Bu sektörde her şeyin nasıl işlediğini hiç merak etmiş miydiniz?

Fakat her kömür atıldığında lokomotifin kömürü tanımaya ve taklit etmeye, sonrasında da kömür üretmeye başladığını düşünün.

Yapay zekânın olabildiğince fazla veriye ihtiyaç duyduğu bu öğrenme sürecine makine öğrenimi deniyor.

Makine öğreniminin gerçekleşmesi için, yukarıdakiler gibi birbirine benzeyen binlerce görsel kullanmanız gerekebilir.

Makine öğrenimi esnasında yapay zekâ, zamanla beyin hücreleri olan veri tabanlarını oluşturur. Bu beyin hücresi gibi olan kısımlara yapay sinir ağları da denir. Bunlar sayesinde yapay zekâ, zamanla kendisine gösterileni tanımaya başlar. Buna da derin öğrenme denmekte. Derin öğrenmenin üstteki gibi katmanları bulunuyor.

Midjourney gibi görsel oluşturan bir yapay zekâyı ele alalım. Adı "Tablobot" olsun. Bu yapay zekâ, ortaya çıkan ürünün ta kendisi olacak.

Tablobot'u eğitmek için görsellerden ve fotoğraflardan faydalanmanız gerek. Tablobot'un bu öğrenme süreci makine öğrenimidir. 


Kaynak webtekno.com

 

Galaxy Serisinin En Sevilenlerinden Biri Olmuş Samsung Galaxy S2’nin Şimdi Kulaklara Şaka Gibi Gelen Özellikleri

Evet, bu telefonu kullananların gözü şimdiden dolmaya başladı bile, biliyoruz. Bugün konuğumuz, Samsung Galaxy serisinin en popüler telefonlarından bir tanesi olan Samsung Galaxy S2 modeli. Henüz akıllı telefonların yeni popülerlik kazanmaya başladığı dönemlerde tanıtılan bu telefonlar, o döneme göre efsanevi özelliklere sahip olsalar bile ne yazık ki günümüzde artık pek iş görecek durumda değiller. Çünkü günümüz sosyal medya uygulamaları, oyunları ve daha birçok uygulama fazlasıyla depolama ve veri kullanmaya başladığı için bu tarz eski Android veya iOS cihazlar oldukça sıkıntı yaratabiliyor. Ama sen onları boşver, biz seninle 2011’de kalalım diyerek Samsung Galaxy S2 cihazını ele alıyoruz.

Monster’dan Hem ANC’li Hem de Bluetooth’lu Oyuncu Kulaklığı: Pusat Wave

2000 yılında ülkemizde oyuncu bilgisayarları üretme amacıyla kurulan Monster, son yıllarda ürettiği başarılı dizüstü bilgisayarlar ve ekipmanlar ile dikkat çekiyor. Özellikle son birkaç yılda ürettiği oyuncu kulaklıkları, klavyeler, fareler ve kontrolcüleriyle ekipman pazarında da dikkat çeken Monster, geçtiğimiz aylarda yurt dışındaki ismini Tulpar olarak değiştirmişti.