Webhocam

Evet, bu telefonu kullananların gözü şimdiden dolmaya başladı bile, biliyoruz. Bugün konuğumuz, Samsung Galaxy serisinin en popüler telefonlarından bir tanesi olan Samsung Galaxy S2 modeli. Henüz akıllı telefonların yeni popülerlik kazanmaya başladığı dönemlerde tanıtılan bu telefonlar, o döneme göre efsanevi özelliklere sahip olsalar bile ne yazık ki günümüzde artık pek iş görecek durumda değiller. Çünkü günümüz sosyal medya uygulamaları, oyunları ve daha birçok uygulama fazlasıyla depolama ve veri kullanmaya başladığı için bu tarz eski Android veya iOS cihazlar oldukça sıkıntı yaratabiliyor. Ama sen onları boşver, biz seninle 2011’de kalalım diyerek Samsung Galaxy S2 cihazını ele alıyoruz.

Bir akıllı telefondan başlıca beklentilerimizi listelemek gerekirse bunların en başında kaliteli bir kamera ve büyük bir ekran geliyor. Ama bundan 12 yıl öncesine gidersek, günümüz telefonların sahip olduğu özellikler yalnızca bir hayaldan ibaret. Çünkü o zamanlar yine akıllı telefonlar hayatımızın içinde olsa bile günümüzdeki gibi fazla işleve sahip değillerdi. Ama elbette yukarıda da söylediğimiz gibi, piyasaya sürüldükleri tarihlere göre oldukça iyi iş çıkardıklarını inkar edemeyiz. Dilerseniz lafı hiç uzatmadan Samsung Galaxy S2'nin şaka gibi özelliklerine bir göz atalım. 

Özelliklerine geçmeden önce, Samsung Galaxy S serisinin efsanevi modellerinden bir tanesi olan Samsung Galaxy S2 ne zaman çıktı sorusunu yanıtlayalım. Model, koreli dev teknoloji firması tarafından 2 Mayıs 2011 tarihinde özel bir lansman ile birlikte tanıtıldı. Dönemin en iyi akıllı telefonlarından bir tanesi olarak bilinen Samsung Galaxy S2, tanıtıldıktan kısa ir süre sonra ülkemizde satılmaya başlandı.

Gelelim ilk olarak Samsung Galaxy S2’nin ekran boyutlarına. Model, 4.3 inç büyüklüğünde Super AMOLED bir ekran ile tanıtıldı. Günümüz ekran teknolojilerinin ve boyutlarının yanından geçemese bile, 2011 yılına göre oldukça büyük bir ekranla tanıtıldı diyebiliriz. Hatta o dönemlerde bazı kullanıcılar hali hazırda kullandıkları modelleri bırakıp, büyük bir ekrana sahip olduğu için Galaxy S2 modeline geçemediler. Bunun yerine daha küçük ekranlı Nokia veya Apple modellerini kullanmaya devam ediyorlardı. 4.3 inç büyüklüğündeki bu ekranımızın daha da detaylarına indiğimizde 480x800 piksel çözünürlük bizi karşılıyor. Evet evet, yalnızca 480x800 piksel. Bu ekranımız, 60 Hz yenileme hızına sahipken, 5:3 bir ekran oranı bulunuyordu.

Gelelim eski model akıllı telefonların en büyük baş belası sorunlarından bir tanesi olan depolama sorunlarına. Eğer son 10 yılı aşkın bir süredir akıllı telefonları deneyimliyorsanız, mutlaka depolama ile ilgili sorunlar ile karşı karşıya kalmışsınızdır. Çözüm olarak WhatsApp’ı veya Instagram’ı silip, tekrardan geri yüklemiş olabilirsiniz. Bir ümit mesajları silmiş belki de son çare olarak telefonu her ay tekrardan fabrika ayarlarına çevirmişte olabilirsiniz. Çünkü bu, o dönemlerde Android telefon kullananların en büyük baş belası sorunlarından bir tanesiydi. Samsung Galaxy S2 modeli 16 GB büyüklüğünde bir depolama ile geliyordu. Artık 1 TB’lık depolamaları konuşurken, 12 yıl önce üretilmiş bir telefonda 16 GB hafızayı çok görmemek gerek. Dilerseniz bu depolamayı SD kart desteği ile 32 GB’a kadar yükseltebiliyordunuz. Neyse ki günümüz akıllı telefonları oldukça yüksek depolama alanları ile üretilmeye başlandı. Bu nedenle bu tarz sorunlar ile artık karşılaşma ihtimalimiz oldukça düşük.

Depolama tarafını bir kenara bıraktıysak, eski akıllı telefonların en büyük sorunlarından bir tanesi olan RAM yetmezliğine gelebiliriz. RAM tarafı da bir akıllı telefon için oldukça önem arz ediyor. Hatta bundan 6-7 yıl önce arkadaş ortamlarında akıllı telefonların RAM kapasiteleri karşılaştırılırdı. Çünkü RAM, telefonun daha hızlı çalışmasında oldukça büyük rol oynayan etkenlerden bir tanesiydi. Samsung Galaxy S2 modeli de 1 GB büyüklüğünde bir RAM kapasitesi ile tanıtılmıştı. Elbette günümüz telefonlarında da bu sorun yine ortadan kalktı. Bizi böyle sorunlar ile artık karşı karşıya bırakmadıkları için dev akıllı telefon üreticilerine bir teşekkür borçluyuz diyebiliriz.

Ülkemizde yıllardır tuşlu Nokia modellerinin, akıllı telefonlara göre şarjının daha uzun gitmesi tartışılıyor. Hatta çevrenizdeki büyüklerinizden mutlaka “bunun şarjı dayanmıyor, ben tekrardan nokia alacağım” gibi sitemler de duymuş olabilirsiniz. Akıllı telefonların, eski Nokia modellerine göre daha az kullanım süresine sahip olmaları oldukça normal. Bunu en basit şekilde açıklamamız gerekirse, akıllı telefonlarımızı sahip oldukları özellikler doğrultusunda gün içinde çok daha fazla kullanıyoruz. Hatta kullanmasak bile telefonumuzda yüklü olan uygulamalar arkaplanda pil kullanmaya devam ediyor. Gelelim Samsung Galaxy S2’nin 1650 mAh büyüklüğündeki bataryasına. Bu batarya ile birlikte Galaxy S2 modelimiz, 8.6 saat telefonla konuşma süresi veriyordu. Evet, bunun oldukça az olduğunu biliyoruz. 1650 mAh büyüklüğündeki bu bataryayı, Micro-USB şarj aleti ile saatlerce şarj ettikten sonra kullanabilirdiniz. Çünkü hızlı şarj teknolojisi o dönemlerde bu kadar yaygın değildi. Ama eski akıllı telefonlardaki en güzel özellik ne diye sorarsanız, kolayca değiştirilebilir bataryalar diyebiliriz.