Webhocam

Yapay zekâ destekli araçlar her geçen gün yeni becerilere kavuştukça insanların da “işimizi elimizden alacak” düşüncesi doğru orantıda kuvvetleniyor. Fakat ilginç (ve olması gerektiği gibi) bir şekilde, son dönemde bu durum korkudan ziyade ayak uydurma, adapte olma çabasına dönüşmeye başladı. Bu bağlamda yapay zekâ araçları artık tehdit değil, birer asistan olarak algılanıyor.

OpenAI tarafından yeni duyurulan GPT-4 ise tam da bu sebeple devimsel bir nitelik taşıyor desek yanlış olmaz. Detaylarına gireceğimiz bu teknolojinin önceki modelini daha önce sıkça gördünüz. Sorulara verdiği cevaplar, oluşturduğu siteler, uygulamalar ve daha niceleri sık sık gündeme gelmişti. Peki yenisinde ne değişti?

GPT-4 içinse, eğitimde kullanılan bu verinin boyutu 45 GB seviyelerinde. Bu da cevaplarda tutarlı olmasının yanında daha geniş bir cevap kapasitesine sahip olacağını gösteriyor. Bunun dışında parametre konusuna gelirsek; GPT-3, 175 milyar parametre barındırıyordu. Çok fazla değil mi? GPT-4’ün 100 trilyon parametresini duyunca o kadar da fazla gelmiyor.

İnternette bu devasa parametre farkının, yeni modeli insan beynine yaklaştıracağı öne sürülüyor fakat ilk elden deneyimlemedikçe bunu kesin dille vermek pek de tutarlı olmayacaktır. Yine de ChatGPT’den güncel olarak aldığınız cevaplara nazaran daha tutarlı, doğal ve kapsamlı cevaplar alacağınızdan şüpheniz olmasın.

Bunun dışında bu model, 25.000 kelimeye kadar okuyabiliyor, analiz edebiliyor ve yazabiliyor.

Ayrıca yeni model çok daha güçlü CPU ve GPU’larla çalışacağından öncekinden daha hızlı olacağı da şüphesiz.

Son olarak gerçek hayat senaryolarına geçmeden önce bir karışıklığı ortadan kaldıralım. GPT-4, sadece yazı ile işlem yapabileceğiniz bir model. Bu sebeple DALL-E gibi görsel veya video üretiminde kullanılması mümkün değil. Yani video metninizi oluşturabilirsiniz fakat videonuzu oluşturamazsınız.

Zira bu model, görseli analiz ederek anlama yetisine de sahip. Yani birbirine doğru gelen iki arabanın görselini kendisine verdiğinizde arabaların çarpışacağını belirtebiliyor. Veya düşmek üzere olan bir tabağı bir fotoğrafta gördüğünde bu tabağın kırılacağını söyleyebiliyor. Ya da komik bir görselin içinde tam olarak neyin komik olduğunu da anlayabiliyor.

Üstteki görselde ise “eldiven düştüğünde ne olacak?” sorusuna topun havalanacağı cevabını veriyor.