Windowsun Mouse İmleci Neden Simetrik Değil? Mantıklı Bir Sebebi Var!

Hikâyemiz, 1960’larda, kocaman bilgisayarların herkes için kullanımı kolay hâle gelsin diye yapılan çalışmaların en alevli olduğu dönemde geçiyor. Aynı zamanda bu dönemde, şu an kullanmaya alışık olduğumuz ve farklı çeşitlerinin her yerde görülebildiği çevre birimlerinin ataları da ortaya çıkmaya başladı.

19.05.2023 12:45:07 tarihinde yayınlandı.

Hikâyemiz, 1960’larda, kocaman bilgisayarların herkes için kullanımı kolay hâle gelsin diye yapılan çalışmaların en alevli olduğu dönemde geçiyor. Aynı zamanda bu dönemde, şu an kullanmaya alışık olduğumuz ve farklı çeşitlerinin her yerde görülebildiği çevre birimlerinin ataları da ortaya çıkmaya başladı.

Hikâyenin ana kahramanı ise Douglas Engelbart adında bir mucit. Bu yazıda her ne kadar mouse üzerine odaklansak da kendisinin, bilgisayar kullanımını ilk çıktığındaki hâle göre çok daha kolay kılan çalışmalarda yer aldığını bilmeniz gerek.

MSpoweruser .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }

O zamana kadar kodlar yoluyla kullanılan bilgisayarlar için ekrandaki bir nesneye tıklayarak veya sürükleyerek işlem yapmak oldukça eşsiz bir düşünce sayılırdı. Douglas, üstteki görselde görebileceğiniz gibi, ahşap bir kasanın içine yerleştirilmiş iki tekerlek ve bir düğmeyle 1968’de bunu gerçekleştirdi.

Douglas’ın SRI şirketinin “Tüm Demoların Atası” ismiyle bilinen ve pikselden ziyade vektörel bir arayüzde gösterilen etkinliği, hareket ettikçe arkasında bulanık bir iz bırakıyormuş gibi görünen bir dikey ok barındırıyordu. Bu, ilk mouse imleciydi.

Xerox çatısı altında yer alan PARC şirketi, Douglas’ın ortaya koyduğu tüm yeniliklerle ortaya çıkardığı ve oldukça fazla dikkat çeken yeni sisteminde Douglas’ın aksine dikey bir imlece yer vermemişti. Onun yerine piksel üzerinde tasarlanan siyah ve eğik bir imleç yer alıyordu. Xerox Alto isimli bu sistem 1973'te geliştirildi.

Öncekinden farklı olarak siyah imlecin etrafına yerleştirilen beyaz kaplama, bu imlecin hem siyah hem de beyaz arka planda görülebilir olmasını sağlıyordu. Macintosh ile oldukça yüksek başarıya ulaşan Apple’ın ardından Microsoft da bu tasarımı takip etti. Zaman içinde bu iki şirket, arayüzlerini ve kapasitelerini genişlettikçe imleçlerin kalitesi de arttı.

Eğik olması ise yanında birçok avantaj getirecekti. Öncelikle imlecin eğik olması, düz olmasının aksine düşük piksel sayılı bir ekranda fark edilirliğini artıracak ve tıklanacak nesnenin daha kolay görülebilmesini sağlayacaktı. İşaret ederken elimizin aldığı şekle benzemesi de bunu destekliyordu.


Kaynak webtekno.com

 

Takipçilerimize "50 Bin TL Çek Verilseydi Hangi Teknolojik Ürünleri Alırdınız?" Diye Sorduk: İşte Gelen Yanıtlar

Günümüzde rekorlar kıran döviz kuru nedeniyle neredeyse tamamını yurt dışından ithal ettiğimiz teknolojik ürünlere erişmek de bir hayli zorlaştı. Ürünlerin dolar bazlı ham fiyatının üstüne uygulanan vergiler de fiyatları daha da üst seviyelere taşırken düşük segmentte yer alan bir telefonu satın almak bile borçlanmak anlamına gelmeye başladı.

Yapay Zekâ Teknolojilerini Entegre Edenlerin Sayısı Giderek Artacak

Yapay zekâ, bilgisayarların öğrenme ve düşünme kabiliyetine sahip olmasıyla hayatımıza girdi ve günümüz teknoloji dünyasında önemli bir unsur haline geldi. OpenAI gibi önemli şirketlerin desteğiyle birlikte, yapay zekâ teknolojileri çeşitli sektörlerde giderek daha yaygın bir biçimde kullanılmaya başladı. Ancak yapay zekanın teknoloji dünyasına etkisi sadece bununla sınırlı kalmıyor; Startup ekosistemi üzerinde de büyük bir etkisi olduğu gözlemleniyor.

Facebook’ta Skandal Hata: Sıradan Kullanıcılar, Ünlülerin Hesaplarından Paylaşım Yaptı (Facebook’tan İlk Açıklama Geldi)

Geçtiğimiz yılın ekim ayında tarihinin büyük çöküşüyle karşılaşan Facebook, bugün fazlasıyla ciddi bir sorunla karşılaştı. Ünlü kişilerin ve grupların hesaplarını takip eden kullanıcılar, farklı kullanıcılar tarafından bu ünlüler adına paylaşılan gönderilerle karşılaşmaya başladı. Kullanıcılar, Facebook’taki bir hata nedeniyle ünlü hesaplarından paylaşım yapabilme imkânına kavuştu.