Klavyelerde Neden İkişer Tane "Ctrl, Shift ve Alt" Tuşu Var? Nedeni Daktilolara Kadar Uzanıyor!
Klavyeler günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi ve dijital dünyaya açılan bir kapı görevi görüyor. Düzenlerini ve işlevselliklerini genellikle hafife alsak da bazı tasarım tercihlerinin ardında mantıklı sebepler yatıyor. Klavyedeki Ctrl, Shift ve Alt tuşlarının varlığı da bu tasarım tercihi ürünlerinden biri.
Klavyeler günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi ve dijital dünyaya açılan bir kapı görevi görüyor. Düzenlerini ve işlevselliklerini genellikle hafife alsak da bazı tasarım tercihlerinin ardında mantıklı sebepler yatıyor. Klavyedeki Ctrl, Shift ve Alt tuşlarının varlığı da bu tasarım tercihi ürünlerinden biri.
Klavyenizin her iki yanında neden ikişer adet Ctrl, Shift ve Alt tuşu olduğunu hiç merak ettiniz mi? Bu tuşlara değiştirici tuşlar deniyor zira bildiğiniz gibi birlikte kullanıldıklarında diğer tuşların işlevini değiştiriyorlar. Örneğin Ctrl+C, seçili metni kopyalıyor. Shift+A ise büyük A harfi yazar ve Alt+F4 de geçerli pencereyi kapatır. Peki neden her bir değiştirici tuştan iki tanesine ihtiyacımız var? Sadece bir tanesi yeterli değil mi? Bunun arkasında daha derin bir neden var mı?
QWERTY düzeni, 1868 yılında ilk pratik daktilonun patentini alan Christopher Latham Sholes adlı Amerikalı bir mucide atfediliyor (yani ilk olarak kim keşfetti bilmiyoruz, ancak patenti o aldı). Sholes, mürekkepli şeritlere vurmak ve kağıt üzerinde işaretler yapmak için metal çekiçler kullanan daktilosu için farklı klavye düzenleri deniyordu.
Karşılaştığı sorunlardan biri, iki bitişik tuşa arka arkaya hızlıca basıldığında çekiçlerin sıkışmasıydı. Bu sorunu çözmek için İngilizcede en sık kullanılan TH, ER ve AN gibi harf çiftlerini ayrı bir şekilde klavye düzenine eklemeye çalıştı. Değiştirici tuşlar düşüncesi de ilk böyle ortaya çıktı.
Sholes ayrıca sesli harfleri en üst sıraya yerleştirmek ve noktalama işaretlerini kaydırma karakterleri olarak kullanmak gibi bazı fikirleri mevcut telgraf klavyelerinden ödünç aldı. Ayrıca kelimeleri ayırmak için klavyenin alt kısmına bir boşluk çubuğu ekledi. Sonuç, Z ve X'in yer değiştirmesi ve M'nin ikinci sırada olması gibi bazı tuşların farklı konumlarda olması dışında bugün kullandığımıza benzeyen bir düzen oldu.
En sonunda da bu daktilolara kullanıcıların istedikleri zaman harfleri büyük veya küçük yazabilmeleri için Shift tuşu eklendi. Sholes daktilo patentini ateşli silahlar ve dikiş makineleri üreten Remington şirketine sattı. Remington, Sholes'un düzeninde bazı küçük değişiklikler yaptı ve 1874 yılında seri daktilo üretimine başladı. Şu an bildiğimiz modern klavyelerdeki Ctrl ve Alt tuşlarını ise IBM literatüre kattı.
Dediğimiz gibi orijinal daktilolarda bu değiştirici tuşlar yoktu, çünkü metin yazmak için bunlara ihtiyaç duyulmuyordu (Shift tuşu hariç). Ancak bilgisayarlar daha gelişmiş ve çeşitli işlev ve komutları yerine getirebilir hale geldiğinde, kullanıcılara kısayollar ve seçenekler sağlamak için bu tuşlar kullanılmaya başlandı.
İki tuş setine sahip olmak, kullanıcıların hangisinin daha yakın veya rahat olduğuna bağlı olarak kısayolları ve komutları gerçekleştirmek için her iki elini de kullanmasına olanak tanıdığı için klavyelerimizde bulunuyor. Örneğin seçili metni kopyalayıp yapıştırmak için kullandığımız Ctrl+C ve Ctrl+V komutlarında kullandığımız C ve V harfleri, klavyede sol elimizi konumlandırdığımız yere yakın. Bu sebeple tek elle bir metni kopyalayıp yapıştırabilmek için soldaki Ctrl tuşunu kullanırız.
Kaynak webtekno.com
Twittera Kullanıcıların Çok Hoşuna Gidecek Bir Özellik Geliyor: Takipçi Çıkarma
Yeni bir tasarım dilini test etmeye başladığını duyuran Twitter, platformdaki deneyimi iyileştireceğine inandığı yeni bir özellik üzerinde çalışmaya başladı. Şirket tarafından yapılan açıklamalara göre bir kullanıcının kendini takip etmesini istemeyen kullanıcılar, yeni bir seçeneğe sahip olacaklar. Bu seçenek sayesinde bir kullanıcı, takipçiler arasından çıkarılabilecek.
İnternet Üzerinden Yapılan İmza Kampanyaları Gerçekten İşe Yarıyor mu?
Neredeyse hepimiz bu imza kampanyalarına katılıyoruz, destek veriyoruz. Ancak bu imzaların nereye gittiğini, ne amaçlandığını pek çoğumuz bilmiyoruz.
İskoçyaya Meteor Düştü: İşte Sosyal Medyada Paylaşılan Görüntüler
Gezegenimiz, her gün irili ufaklı yüzlerce gök cismine hedef olmaya devam ederken bunların büyükleri ise gözle görülebilir korkutucu bir manzara oluşturuyor. Bunlardan en yenisi, son olarak İskoçya ve İngiltere’nin kuzeyindeki bölgelerde görüldü.
Bu Hafta Gerçekleşecek Perseid Meteor Yağmuru Adeta Gecelerimizi Aydınlatacak: Peki Türkiyede Görülecek mi?
Yılda bir kez, temmuz ortasından ağustos sonuna kadar Dünya, gezegenimizi bir kum tanesinden daha geniş olmayan binlerce küçük uzay kayasıyla dolduran kozmik bir çöp yığınından geçer. Bu yıllık olaya Perseid meteor yağmuru veya kısaca Perseid denir.
Tindera Eşleşilen Kişinin Geçmişini Sorgulayabileceğiniz Yeni Özellik Geldi: Sabıka Durumu Öğrenilebilecek
Çoğumuzun bildiği gibi tüm insanlık artık zamanlarının çoğunu internet ortamlarında geçiriyor, işlerini ve etkileşimlerini bu mecralar üzerinden hallediyor. Tabii durum böyle olunca sosyal konuların dijital ortamlara kayması da kaçınılmaz oluyor. İnsanların ilişki veya arkadaşlık kurmak için kullandıkları çevrim içi randevu uygulamaları da dünya çapında oldukça fazla kullanılan platformlar arasında bulunuyor.