Fazıl Say’ın ‘Ay’a Sert İniş’ Tepkisi Önemli Bir Tartışma Yarattı: Selçuk Bayraktar’dan Yanıt Geldi
Uzun yıllar sonra, Aralık 2018’de yeniden kurulan Türkiye Uzay Ajansı (TUA), 2 yıl önce Milli Uzay Programı’nı açıklamıştı. Bu program kapsamında ajansın en önemli hedeflerinden birisi, Türkiye’de geliştirilecek roketle Ay yüzeyine ulaşabilmekti.
Uzun yıllar sonra, Aralık 2018’de yeniden kurulan Türkiye Uzay Ajansı (TUA), 2 yıl önce Milli Uzay Programı’nı açıklamıştı. Bu program kapsamında ajansın en önemli hedeflerinden birisi, Türkiye’de geliştirilecek roketle Ay yüzeyine ulaşabilmekti.
İşte bu hedefin en çok tartışma yaratan ve yanlış anlaşılan noktası Ay’a “ulaşma” kısmı. Uzay projelerinde hedefe birden fazla ulaşma şekli var; bir gezegen ya cisme yaklaşmak, yörüngesinde dolaşmak, yüzeye sert bir iniş yapmak, yumuşak bir iniş yapmak… Liste uzuyor.
Say’ın tepkiyle karşıladığı ve hatta “Mars’a tekme tokat iniş” şeklinde ti’ye aldığı “sert iniş” kavramı, aslında yüzeye ulaşma hedefi bulunan uzay projeleri için bir başlangıç niteliği taşıyor.
Benzer bir durum Elon Musk’ın SpaceX şirketi tarafından geliştirilen Falcon 9 roketleri için de geçerli. Uzaya kargo taşıma görevi yapan Falcon 9 roketinin ilk versiyonları, yükü uzaya gönderdikten sonra yeryüzüne sert bir iniş yapıyorlardı. Ancak zamanla yapılan çalışmalar, bu roketlerin insansız ve tamamen güvenli şekilde yeryüzüne iniş yapabilmesini sağladı. Bugüne kadar 201 inişin 190’ında roketler yeniden kullanılabildi.
Elbette TUA’nın, tıpkı NASA gibi bir devlet kurumu olması; SpaceX ile karşılaştırma yapmayı anlamsız kılıyor. Ancak bu iki projenin ortak noktası hedefe “ulaşma” kısmı. Diğer taraftan TUA’nın böyle bir hedefe ulaşabilmesi için önünde daha uzun yıllar var. Ayrıca 1,62 milyar TL'lik yıllık bütçenin bu tarz araştırmaları ilerletmek için düşük bir miktar olduğunu söylemek hata olmaz.
Selçuk Bayraktar’ın yanıtını alıntılayan Kacır, Doç. Dr. Arif Karabeyoğlu’nun TUA için ülkesine dönüş yapan bir bilim insanı olduğunu hatırlattı. Tweet’inde Ay’a sert iniş yapması hedeflenen hibrit roketlerin test görüntülerini de paylaştı.
İngilizce “hard landing” ya da “heavy landing” olarak kullanılan bu kavram, roket üreticisinin iniş sistemlerinin limitli olduğunu, bu sebeple iniş sırasında hızın azaltılamayacağını ve yüzeye konma anının sert bir şekilde gerçekleşeceğini gösteriyor.
Kaynak webtekno.com
Kripto Çılgınlığında Gelinen Son Nokta: Bir Adam, Kripto Paralarını Çalmak İçin Babasını Zehirledi
Bu zamanda babana bile güvenmeyeceksin lafını hepimiz biliyoruz; ancak görünen o ki bu günlerde babaların çocuklarına güvenmesi de pek doğru değil. ABD’de yaşanan korkunç bir olay ise bu durumun oldukça iyi bir örneği.
Samsung, Katlanabilir Telefon Sevkiyatında Rakiplerinin Toplamını Bile Geçti!
Gittikçe daha da popülerleşen katlanabilir akıllı telefonların kırılma noktası, Samsung’un ilk Galaxy Fold ve Flip modellerini tanıtmasıyla meydana gelmişti. Bundan sonra katlanabilir telefon pazarına sürekli yeni fikirler ve cihazlar dahil olunca geniş bir hacim kazanması da kaçınılmaz oldu.
Kapanacağını Açıklayan YouTube Vanced Benzeri YouTube Videolarını Reklamsız İzleyebileceğiniz 6 Alternatif Uygulama
Uzun yıllar boyunca YouTube platformunun tek gelir kaynağı reklamlardı. Can sıkıcı reklamlardan kurtulmak isteyenler için sunulan Premium abonelik ücretli olduğu için pek çok kullanıcı YouTube Vanced uygulaması ile herhangi bir ücret ödemeden reklamsız video izliyordu. Google elbette böyle bir durumu kabul edemedi ve en sonunda YouTube Vanced geliştiricilerini sert bir dille uyardı.
Parayla Mavi Tik Alan Sahte Valinin "Şanlıurfada Okullar Tatil" Paylaşımı Ortalığı Karıştırdı
Twitter’da ilk kez Kasım 2022’de sunulmaya başlanan ve mavi tik sunan Twitter Blue, platformdaki aldatıcı içerikler hakkında büyük bir tartışma yaratmıştı. Bugüne kadar hesapların güvenilir ve onaylı hesap olduğunu belirten mavi tik, artık para veren her hesap tarafından kullanılabilir oldu.
Sanal Gerçeklikte Ağzımızı Hissetmemizi ve Kullanmamızı Sağlayan Bir Teknoloji Geliştirildi: Bir Şeyler Yiyip İçmek ve Öpüşmek Mümkün!
Teknolojinin geleceğinde büyük rol oynayacağı tahmin edilen sanal gerçeklik teknolojilerine olan ilgi her geçen gün artıyor. Metaverse kavramının hayatımıza girmesiyle iyice hız kazanan sanal gerçeklik çalışmaları, bize gerçek hayatta sahip olamadığımız bir hayatın da sözünü veriyor. Ancak sanal gerçeklik teknolojisinin adı üzerinde ‘sanal’ olması, bu teknolojiye kullanırken pek çok şeyi duyu organlarımızla algılayamayacağımız anlamına geliyor.