Gök Bilimciler Jupiterin Kayıp İkizini Buldu: Keşfedilme Hikayesi de En Az Kendisi Kadar İlginç

Gök bilimciler yeni ötezegenler ve olası yaşanabilir gezegenleri bulmak için incelemelerini uzay teleskoplarının elde ettiği veriler üzerinden yürütmeye devam ediyor. Bu konuda başarılı işlere imza atan Kepler Uzay Teleskobu ise emekliliğinin üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen elde ettiği verilerle hala yeni keşiflerin altına imzasını atmayı başarıyor.  

5.04.2022 12:30:20 tarihinde yayınlandı.

Gök bilimciler yeni ötezegenler ve olası yaşanabilir gezegenleri bulmak için incelemelerini uzay teleskoplarının elde ettiği veriler üzerinden yürütmeye devam ediyor. Bu konuda başarılı işlere imza atan Kepler Uzay Teleskobu ise emekliliğinin üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen elde ettiği verilerle hala yeni keşiflerin altına imzasını atmayı başarıyor.  

Kepler Uzay Teleskobu, uzayın sonsuz boşluğunda 2018 yılına kadar yaptığı keşiflerle çok sayıda ötegezegen keşfetmişti. Kepler Uzay Teleskobu’nun yıllar önce kayıt altına aldığı verileri günümüzde incelemeye devam eden araştırmacılar, teleskobun ilginç bir şekilde Jüpiter’e oldukça fazla benzeyen bir ötegezegen keşfetmiş olduğunu fark etti. 

Araştırmacılar Kepler’in 2016 yılında elde ettiği verileri incelerken oldukça ilginç bir şeyle karşılaştı. Kepler Uzay Teleskobu, o yıl içerisinde yaptığı keşiflerde normalde kullanmadığı bir yöntem kullanarak Jüpiter ile neredeyse her açıdan aynı olan bir gezegenin verilerini kayıt altına almış. Kepler’in görev süresi boyunca 2.600’den fazla ötegezegen keşfettiği ve bunları bir gezegenle aramızdan geçen gezegenin neden olduğu yıldızların parlaklık düşüşlerini tespit ederek yaptığı biliniyordu. Kepler’in K2-2016-BLG-0005Lb adı verilen bu gezegen keşfinde ise farklı bir yöntem kullandığı ortaya çıktı.  

Gezegen çok uzaktaydı ve teleskobun bu gezegeni keşfedilmesi oldukça zordu ancak Kepler, büyük kütleli bir cismin gezegenle aramıza girmesi sonucu ‘yerçekimi merceği’ adı verilen yöntemle bu keşfi gerçekleştirebildi. Araştırmacıları büyük bir şaşkınlığa uğratan ise hem Kepler’in yerçekimi merceği yöntemini kullanabilmesi hem de gezegenin Jüpiter’e olan benzerliği oldu. Jüpiter’in kayıp ikizini keşfedilmek için Kepler, başka bir gezegenin aramıza girmesini bekledi ve yerçekimi merceği yöntemi adı verilen bu teknikle diğer gezegeni bir nevi büyüteç olarak kullanarak keşfini gerçekleştirdi. Araştırmacılar “Kepler’in bu tekniği kullanmak için tasarlanmadığını ve bunu yapmış olmasının oldukça şaşırtıcı olduğunu” söylüyor. 

Öte yandan Kepler’in normalde yapmayacağı davranışları yaparak keşfettiği gezegene dönecek olursak; tıpkı keşfedilme aşaması gibi kendisi de oldukça ilginç. Jüpiter’in Güneş’e uzaklığıyla benzer bir şekilde kendi yıldızından uzak durmayı tercih ediyor. Gezegenin kütle olarak da Jüpiter ile hemen hemen aynı olması onu daha da ilginç kılıyor ancak uzaklığı sebebiyle şimdiye kadar hiçbir şekilde kendisini göstermemiş.  

İLGİLİ HABER James Webb Uzay Teleskobu, Yeni Bir Gezegen Bulma Umuduyla Koklaya Koklaya Metan Gazı Arayacak

Şimdi Dünya’dan 17.000 ışıkyılı uzakta olan yeni gezegen ve çok daha fazlası için Kepler’in başladığı bu işi Roman ve Euclid devralacak. Araştırmacılar, Roman ve Euclid uzay teleskoplarını bu tür işler için optimize ederek, Kepler’in başlattığı gezegen sayımının tamamlanmasını sağlayacak. 


Kaynak webtekno.com

 

Twitter’a Tüm Kullanıcıları Memnun Edecek Bir Özellik Geliyor: Menü Özelleştirme

Özellikle de sosyal medya platformlarına gelecek yenilikleri tersine mühendislik işlemleriyle açığa çıkarmayı başaran Alessandro Paluzzi, dünyanın en popüler mikroblog platformu Twitter'ın yeni bir özellik üzerinde çalıştığını ortaya koydu. Açığa çıkarılan özellik, Twitter'ın arayüzünde bazı değişiklikler olacağını ve bu değişikliklerin bizzat tüketiciler tarafından yönetilebileceğini ortaya koyuyor.

Kendi Kripto Para Cüzdanı Bulunan web3 Telefonu Solana Saga Duyuruldu

Blockchain ve kripto para teknolojilerinin hayatımıza girmesiyle, teknoloji üreticilerinin bu alandaki çalışmaları arttı. Bu bağlamda, Blockchain ve kripto para teknolojileri için özel olarak entegre edilen akıllı telefonlar bile gördük. Şimdi sizlere, yine blockchain, kripto para ve web3 odaklı bir telefondan bahsedeceğiz. Bu telefon, "Solana Saga".

Zamanın Efsane Uygulamalarını Takipçilerimize Sorduk: İşte Gelen Yanıtlar ve Görünce Duygulanacağınız Uygulamalar

Çeşitli programlar sayesinde bilgisayarlarımızı kendi kişisel kullanımımız için şekillendirebiliyoruz. Bilgisayarın icat edildiği günden beri gelişmeye ve değişmeye devam eden bu programlar arasında bir zamanlar her bilgisayarda bulunan ancak şimdi gelişen teknolojiyle birlikte tarihin tozlu raflarında yerini almış bir sürü program var.