Yazılım Dünyasında Neden Çok Sayıda Dil Var? Birkaç Tanesiyle Her İş Yapılamaz mı?

Gelişen teknolojiyle birlikte her geçen gün önü daha da açılan ve yazılım çevresinde dönen meslekler, başta sundukları yüksek maddi getirilerle yazılıma ilgisi olan ve olmayan çok sayıda kişinin ilgisini çekiyor. Bu bağlamda her yaştan yazılım öğrenmek isteyen kişileri görüyoruz.

9.10.2022 15:30:22 tarihinde yayınlandı.

Gelişen teknolojiyle birlikte her geçen gün önü daha da açılan ve yazılım çevresinde dönen meslekler, başta sundukları yüksek maddi getirilerle yazılıma ilgisi olan ve olmayan çok sayıda kişinin ilgisini çekiyor. Bu bağlamda her yaştan yazılım öğrenmek isteyen kişileri görüyoruz.

Bu elbette oldukça iyi bir durum. Fakat bu kişiler, özellikle de yazılıma ilgisi olmayanlar bu alana adım attıklarında çok sayıda programlama diliyle karşı karşıya kalıyor ve bu da onları sonu gelmez bir kafa karışıklığına sürüklüyor. Bu manzara karşısında akıllarında canlanan soru ise şu: Neden bu kadar çok yazılım dili yerine her işi görebilecek kapasitede olan bir tanesini kullanmıyoruz?

Öncelikle programlama dili sayısının artmasının temel sebebi ihtiyaç. Teknoloji, her geçen gün daha da gelişiyor ve bu bağlamda şirketlerin buna uyum sağlaması, dijital ürünlerini buna göre devam ettirmesi gerekiyor. Elimizde çok fazla yazılım dili olmasına rağmen düşük ihtimalli bir senaryoda da olsa belli bir iş için gerekli araçları elde edemeyebiliriz.

Bu da bizi o işi görecek yeni araçlar oluşturmaya iter. Temelde tüm dilleri alıp ikonik “Hello World” komutunu farklı şekillerde de olsa girebilirsiniz. Tıpkı araba, bisiklet, uçak ve trenle bir yerden başka bir yere gidebilmeniz gibi. Fakat iş hangi araca ihtiyacınız olduğu konusuna geldiğinde burada belirli çizgiler çekiliyor.

Tıpkı web sitesi üzerinde çalışmak için C++ yerine daha çok Javascript veya Python’un tercih edilmesi gibi. C++ da işinizi görebilir fakat dediğimiz gibi bu, araba varken bisikletle uzun yol yapmaya benzer. Ama kimilerinin de bu hoşuna gider ve sürekli bisikleti, yani konumuz çerçevesinde C++ dilini tercih eder. Burada işler biraz da kişisel boyuta geçer.

Kimileri Ferrari’nin hızını, kimileri Tesla’nın sadeliğini ve akıcılığını, kimileri de Mustang’in sesini sever ve bunlar böyle devam eder. İşi kişisel boyuta geçiren şey de bu. Sizin için daha basit olan veya kullanmaktan keyif aldığınız bir dil varsa, araba örneklerinde olduğu gibi onu tercih edersiniz. 

Bu yüzden iki oyunun farklı şekillerde geliştirildiğini görürüz. Stüdyolar geliştirdikleri oyunun ihtiyaçlarına göre farklı diller tercih eder ve günün sonunda bu stüdyoları takip eden farklı stüdyolar da kendilerine uygun olan yolları izleyince “oyun geliştirme için en yaygın kullanılan diller” listesini görürsünüz. Fakat bu listelerdeki dillerin oyun geliştirme için şart olmadığını, kullanılacak dilin oyunun ihtiyacına göre değiştiğini belirtelim.

Oyunlar ve arabalar üzerinden bahsettiğimiz durum internet sitesi tasarlarken de, mobil uygulama yaparken de ve diğer senaryolarda da geçerli. iOS için uygulama geliştiriyorsanız ayrı, Android için uygulama geliştiriyorsanız ayrı araçlarınız olur. Hepsi amaca göre şekilleniyor ve bu yüzden çok sayıda programlama diline sahibiz. Şimdi 5 yaşındaki birinin anlayacağı şekilde sadece 2 görselle anlattıklarımızın üstünden geçelim.


Kaynak webtekno.com

 

Saniyenin Dörtte Birinde Değişen Protein Yapısı, Yapay Zeka Sayesinde İncelendi

Işığa tepki olarak yapılarını değiştiren proteinler öyle çok hızlı hareket ediyor ki, yapılarının incelenmesi için görüntüsünün kaydedilmesi mümkün olmuyordu. ABD’deki Wisconsin Milwaukee Üniversitesi ve Almanya’daki Serbest Elektron Lazer Bilimi Merkezi’nden bir araştırma ekibi, proteinlerin yapısal değişikliklerini incelemek için yeni bir çalışma yaptı.

Makinelerin İnsanlara Ait Görevleri Yapabilmesini Sağlayan Yapay Zeka (AI) Nedir? İşte Dünden Bugüne Yapay Zekanın Gelişimi

Bir simülasyonun içinde mi yaşıyoruz? Biz kimiz? İnsan beyni gerçekten yenilmez midir? Herkes bu tip soruları mutlaka hayatın bir noktasında kendine sormuştur. Matrix filmini izlemiş ya da en azından duymuşsunuzdur. Şimdi bir Matrix içinde yaşadığınızı hayal edin, tamamen kodlardan oluşan bir dünya içinde yaşadığınızın farkına varır mıydınız?

NASA, Orion Aracından Gelen Ürkütücü Ay Görsellerini Paylaştı

NASA’nın Artemis 1 görevi için yakın zamanda fırlatılan Orion uzay aracı, dün en uzun mesafe kat eden mürettebat taşımaya uygun araç rekorunu kırmış ve Ay’a da iyice yaklaşmıştı. Hatta Orion, Ay’a yakın uçuş da gerçekleştirmişti. Bu yolculuğu esnasında da kanatlarının uç kısımlarında bulunan kameralarla çeşitli görüntüler yakalayıp Dünya’ya göndermişti.