Webhocam

NASA’nın Mars Keşif Programı kapsamındaki Perseverance görevi sırasında kaydedilen, yeni keşfedilen Jezero Krateri'ne ait yüksek çözünürlüklü fotoğraflar yayınlandı.

Bilim insanları Mars’ta çekilen görüntüleri analiz etti. Görüntüler suyun milyarlarca yıl önce Mars’ın yapısını şekillendirmede nasıl bir etkisi olduğunu ve antik yaşamın kanıtına dair birçok ipucu veriyor.

İLGİLİ HABER Bilim Kurgu Gerçek Oluyor: NASA, Asteroidlerin Dünyayı Çarpmasını Engellemek İçin Kasımda Uzaya Bir Araç Fırlatıyor

Mars'ta yaşamın var olup olmadığını bulmak için gerçekleştirilen Perseverance görevi onlarca yıl sürecek ve geliştirilmesi milyarlarca dolara mâl olacak. 19 kamera, iki metre (yedi fit) uzunluğunda robotik kol, iki mikrofon ve bir dizi son teknoloji enstrümanla donatılan bu Azim gezicisi Mars'ın yapısı hakkında birçok soru işaretini silecek.

Şubat ayında keşfedilen, bir zamanlar bir gölü beslediği düşünülen Jezero Krateri'nin yüksek çözünürlüklü fotoğrafları bilim insanları tarafından analiz edildi. Bilim dergisinde yayınlanan çalışmaya göre fotoğraflarda yer alan kayalıkların içindeki katmanlar, oluşumun nasıl gerçekleştiği hakkında birçok ipucu veriyor. Araştırmaya göre en üstteki ve en yeni katmanlar, muhtemelen şiddetli bir sel ile oraya dağılan çapı bir metre civarında olan kayalar içeriyor.

NASA astrobiyoloğu Amy Williams ve ekibi, krater tabanında görülen kayalıkların özellikleriyle Dünya’daki nehir deltalarının yapısı arasında benzerlikler buldu. Çalışma en alttaki üç katmanın, antik dönemlerde bir su varlığı ve sürekli akışı gösterdiğini ortaya koydu. Bu analiz de yaklaşık 3.7 milyar yıl önce Mars’ın “hidrolojik bir döngüyü desteleyecek kadar sıcak ve nemli" olduğunu gösteriyor.

İLGİLİ HABER Türkiye Uzay Ajansından Ay Görevi Açıklaması: Yörüngeye Ulaşacak Aracın Testleri Yapılıyor

Williams bir basın açıklamasında, yörünge görüntülerinden deltayı oluşturanın su olması gerektiğini daha önceden tahmin ettiklerini, fotoğraflarla daha net bir sonuca varıldığını söyledi. Ayrıca Mars'ın bir zamanlar yaşam barındırmış olabileceğini öğrenmenin, insanlık tarafından şimdiye kadar yapılmış en "derin" keşiflerden biri olacağını ifade etti.