İlk Kimin Aklına Geldi 64 Kareye 32 Taşı Dizip Satranç Oynamak? Satranç Ne Zaman ve Nasıl Bulundu?

Mısır piramitleri birçok konuda gizem taşımasının yanı sıra, satranç oyunu için de gizem taşımaktadır. Yapılan arkeolojik çalışmalardan gelen bulgulara göre yaklaşık 4000 yıl önce duvarlardaki kabartmalarda kralların satranç benzeri bir oyun oynadığına rastlanmıştır. 

12.08.2022 17:30:26 tarihinde yayınlandı.

Mısır piramitleri birçok konuda gizem taşımasının yanı sıra, satranç oyunu için de gizem taşımaktadır. Yapılan arkeolojik çalışmalardan gelen bulgulara göre yaklaşık 4000 yıl önce duvarlardaki kabartmalarda kralların satranç benzeri bir oyun oynadığına rastlanmıştır. 

Satranç hakkında ilk yazılı belgeler ise M.S 3-4. yüzyılda yaşamış olan Hint Hükümdarı II. Chandragupta zamanına götürmektedir bizi. Oyunun adına da “Çaturanga” denmiştir. Daha sonra oradan İran’a, İran’dan Araplara, Endülüslülerden de İspanya üzerinden tüm Avrupa’ya taşındığı söylenmektedir. 

İran’da satranç aslında Pers hükümdarlarının zekasını ve analitik düşüncesini ölçmek için kullanılmış. Ancak Münihli tarihçi Renate Syed satrancın Hindistan’da keşfedildiğine eminim diyor. Ona göre bu bir oyundan öte savaş taktiğiymiş. Mesela köylü piyadeler önden sürülürken, zırhlı filler taarruz için hazır bulunurmuş. Okçular savaş arabalarıyla düşmanın üstüne yürürken, süvariler de düşmanı kıstırıp savaşı kazanmayı planlıyormuş. 

Hint bilginlerin ise savaşlarının başarılı olması için teoriye ihtiyaçları vardı ve satranç bunun için mükemmel bir çözümdü. Belki kim neden uğraşsın bu kadar diyebilirsiniz. Fakat Hint kültürüne baktığımızda resmin yerini çok rahat görebiliriz, savaş sahnelerinin halılara işlenmesi gibi. Savaşı halıya işleyen bir toplumun savaş kazanmak için böyle bir şeyle uğraşması çok da anormal durmuyor. Syed ayrıca kralın yanında yer alanların en saygın ailelerden gelen vezirler olduğunu da belirtmiş.

Kesin bir veri olmasa da satrancın kökeni hakkında birçok varsayım var. Bunlardan bir diğeri de satrancı Brahman’ın bulduğu ve Şah’a hediye ettiğidir. Şah da ona “Benden ne istersen iste,” demiş. Brahman satranç karelerinin her birine bir öncekinin iki katı buğday koymasını istemiş, fakat oynanmaya başlayınca Brahman’ın istediği buğday miktarı imkansıza yakın olmuş. Şah da Brahman’ı tebrik etmiş ve ne kadar güçlü olduğunu söylemiş. 

Bir diğer varsayım da satrancı Truva kuşatmasında Palamedes’in bulduğunu söylüyor. Ama ne Yunanlardan ne de başkasından bu konuya dair bir onay gelmemiş. Son olarak bahsedebileceğimiz bir ülke daha var. O da Çin. Efsaneye göre komutan Han Xin bir savaş için bu oyunu icat etmiş.  Satrancın her efsaneye ya da inanışa göre kökleri savaşa, savaşın teorik ve pratikliğine dayanıyor. Yıllar boyunca unutulmuş ve ancak M.S 7. yüzyılda tekrar gün yüzüne çıkıp hatırlanmış. O zamanlar adına da “XiangQi” denmiş yani Fil Oyunu. Bir sürü varsayım olsa da satrancın nereden geldiği kesin olarak hiçbir zaman bilinemeyecek gibi gözüküyor…

Satranç taşına benzeyen ilk taş türlerinin Kuşhan Devleti’nin başkenti olan Dervazintepe’de (M.S.100) bulunduğu söylenilmektedir. Oradan da Hint topraklarına geçmiştir… Taşların biçim ve şekline bakılınca Türk medeniyetlerinde büyük yeri olan bazı şeyler görülmüş. O zamanların Türk medeniyetini düşünürsek at, çadır, balbal, kümbet gibi şeyler akla geliyor. XI. yüzyılda da fildişinden yapılmış bir satranç takımı bulunmuş ve Selçuklu Satranç Takımı denmiş.  

Geçmişte satranç oynayıp da kazanmak bir hayli zormuş. Mesela vezir sadece tek kare ilerleyebiliyormuş ya da fil, at gibi sadece bir kare atlayarak gidebiliyormuş ve uzaklara gidebilen sadece kale imiş. Bunun gibi kısıtlamalar oyunu bayağı bir zorlaştırmış. Günümüzde ise piyonlar karşı tarafa ulaşınca seçeceğiniz başka bir taşa dönüşebiliyor ya da piyonla iki kare atlama, rok yapma gibi hamleler eklenmiş. Bunlarla beraber oyunu oynamak hızlanmış. Günümüzde Uluslararası Satranç Federasyonu (FIDE) en çok üyesi olan federasyonlardan biri haline gelmiştir. Belki yıllar içerisinde başka kurallar eklenip çıkarılır ve oyunun gidişatı değişir, kim bilir…


Kaynak webtekno.com

 

400 Milyon Twitter Kullanıcısının Verilerinin Çalındığı İddia Edildi: Bilgileri Çalınanlar Arasında Dünyaca Ünlü İsimler Var!

Dünyanın en popüler mikroblog platformu Twitter ile ilgili çarpıcı bir gelişme yaşandı. İddialara göre bir ya da bir grup bilgisayar korsanı, 400 milyon kullanıcıya ait verileri içeren bir veritabanını satışa çıkardı. Twitter'ın aylık 450 milyon aktif kullanıcıya sahip olduğunu düşündüğümüzde, bu rakamların korkunç olduğunu söyleyebiliriz.

15 Bin Kişinin E-Devlet Giriş Bilgilerinin Çalındığı Ortaya Çıktı: Dahası da Var!

Her geçen gün artmaya devam eden siber saldırılar hem bireylere hem de kurumlara zarar vermeye devam ederken bugün, DarkTracer isimli siber saldırı istihbarat grubundan çarpıcı bir rapor geldi. DarkTracer, paylaştığı raporda 2022’nin ilk çeyreğinde, yani 1 Ocak – 31 Mart tarihleri arasında yalnızca bir kötü amaçlı yazılımla ele geçirilen bilgilerin sayısını ve nereden ele geçirildiklerini paylaştı.

2022 Dünya Kupasının Nicki Minajlı Taraftar Marşı Yayınlandı: Kulaklar Waka Wakayı Gözler Shakirayı Mumla Arıyor...

Katar’da düzenlenecek FIFA 2022 Dünya Kupası'na artık saatler kaldı desek yeridir. Turnuva öncesinde mümkün olduğunca geniş bir kitleye ulaşmak isteyen FIFA, farklı kıtalardan şarkıcıları ve müzisyenleri turnuva müzikleri yapmak için bir araya getiriyor. Bu iş birliklerinin sonuncusu da Nicki Minaj, Maluma ve Myriam Fares’ın imzalarını taşıyan taraftar marşı Tukoh Taka.