5000’den Fazla Gezegen Keşfedildi: İşte Uzay Tarihini Yeniden Şekillendiren Keşfin Detayları!

Güneş Sistemi içerisinde bizim de üyesi olduğumuz 8 gezegen ve bir cüce gezegen olan Plüton var, ancak Plüton'dan sonra gelen asteroit kuşağının ardında bambaşka dünyalar yer alıyor. Güneş’e Dünya’dan 50 kat daha uzak olan Kuiper Kuşağı’nda milyarlarca irili ufaklı asteroit yer alıyor.

24.03.2022 09:00:27 tarihinde yayınlandı.

Güneş Sistemi içerisinde bizim de üyesi olduğumuz 8 gezegen ve bir cüce gezegen olan Plüton var, ancak Plüton'dan sonra gelen asteroit kuşağının ardında bambaşka dünyalar yer alıyor. Güneş’e Dünya’dan 50 kat daha uzak olan Kuiper Kuşağı’nda milyarlarca irili ufaklı asteroit yer alıyor.

Güneş’i Satürn gibi düşünürsek bu kuşağı Güneş çevresindeki halkalara benzetebiliriz, ancak uzak ve kalabalık olması sebebiyle gözlemi son derece zor, ayrıca uzun zaman alıyor. Kuiper Kuşağı'nın ardında, diğer yıldızların yörüngelerinde yer aldığı tespit edilen gezegenlere “ötegezegen” adı veriliyor. 

NASA Ötegezegen Bilim Enstitüsü’nde görevli Jessie Christiansen, 5000’den fazla yeni gezegen keşfi hakkında “Bu sadece bir sayı değil, heyecan verici. Onlar hakkında hiçbir şey bilmiyoruz” açıklamasında bulundu.

Samanyolu Galaksisi içerisinde yüz milyarlarca gezegen olduğu düşünüldüğünde bu keşfin yapılmış olması aslında bir sürpriz olmaktan çıkıyor. Bilim insanlarını şaşırtan ve heyecanlandıran şey, varlığından kesin şekilde emin olduğumuz bu ötegezegenlerin artık tespit edilebiliyor ve gözlemlenebiliyor olmaları. 

1992’de bir yıldızın yörüngesinde bir grup gezegenin keşfi ile başlayan çalışmalar, yeni uzay teleskoplarının üstün teknolojileriyle anlam kazanmaya başladı. Önce bu yıldızın bir “nötron yıldızı” olduğu tespit edildi. Yani bir zamanlar bu yıldız da tıpkı Güneş gibiydi, süpernova patlaması geçirip nötron yıldızına dönüştü. Milisaniyelerle ölçülen sürelerde şiddetli patlamalar geçirmesiyle bilinen nötron yıldızları, saçtıkları ışık ve radyasyon sayesinde kolaylıkla takip edilebiliyordu. 

2018’de fırlatılan TESS, 2021’de fırlatılan James Webb ve 2027’de fırlatılması beklenen Nancy Grace gibi uzay teleskopları, bir devlet kurumu olarak NASA’nın yeni gezegenleri keşfetme işini ne kadar ciddiye aldığını gösteriyor. Umarız bu yeni gezegen keşiflerinde bir gün bol bol Türk bilim insanlarının adını duyar, kendi teleskoplarımızı gönderme şansına erişiriz.


Kaynak webtekno.com

 

FIFA 23 ile Geliyor: EA, Kolsuzları Hayata Küstürecek Yeni Anti-Hile Sistemini Tanıttı

Çevrimiçi oyunların doğuşundan bu yana en büyük sorunu olan hileler ve hilecilere yönelik önlemler, her geçen gün artsa da hile geliştiricileri de aynı şekilde becerilerini artırıyor. Öyle ki uzun bir süre Vanguard koruması sayesinde hilesiz kalmayı başaran Valorant bile bugünlerde helikopter gibi dönen, elini mouse’a sürmeden kafa vuruşu yapan oyuncularla doldu.

Apple, Islakken Bile Kullanabileceğiniz Bir Ekran Üzerinde Çalışıyor: Yağmur Yağarken Sinir Krizi Geçirmeye Son

Hepimiz yağmur yağarken birine mesaj atmak zorunda kaldığımızda bunun ne kadar sinir bozucu bir durum olduğunu biliriz. Tuşlu telefonlar hâlâ modayken bu bir sorun değildi ancak akıllı telefonların dokunmatik ekranlarına tuzlu yağmur suyu değdiği an ekran, tabiri caizse ‘kafayı yiyor’ ve asla sizin dokunduğunuz yere dokunulduğunu algılamıyor.

NASAnın Yeni Uydusundan İlk Dünya Görüntüleri Geldi: Evimize Bir de Buradan Bakın

Fırtınalar, volkanik patlamalar, orman yangınları, bulutlar...Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi'nin (NOAA) GOES-18 isimli yeni uydusu, bu olayların hepsini gözlemleyerek hava, iklim sorunları ve doğal afetleri daha iyi tahmin etmemize ve anlamamıza yardımcı olacak. Başlangıçta GOES-T olarak bilinen uydu, 1 Mart tarihinde NASA tarafından yörüngeye gönderilmişti.